Reklam
Reklam

Yozgat’ta Hayata Dokunan Çalışmalar Neden Yapılamaz 

Yayınlanma Tarihi : Google News
author

Savaş UYAR

-Yıllar önce bir sabah Halk Eğitim Merkezi’nde engellilere keçeden bazı eşyalar yapımına dair kurs verildiğini yerel gazetelerden okudum. Eski bir KOSGEB dış uzman-danışmanı olmam, o dönemde de girişimcilik ve proje yazma eğitimi ile beraber iş geliştirme danışmanlığı, proje yazımı da yaptığım için bu haberi okumamla bir işletme kurgusu yaptım.

Kursta üretimi öğretilen eşyalar ve pazarı ile ilgili araştırmamı yaptım, kurgunun gerçeğe dönüşmesi için de finans kaynaklarına dair hazırlıklarımı tamamlayarak, kursun verildiği merkeze gittim.

Kendimi tanıtıp kurs hocası ile görüşmek isteğimi, görüşme maksadımla beraber ilettim. Uzun süre beklememe rağmen kimseyle görüşemeden ama görüşme talebimi ve içeriğimi, kendime dair bilgilerle beraber not olarak bırakıp oradan ayrılarak işime döndüm.

Öğleden sonra çalan telefonumun diğer tarafında kurs hocası vardı, tekraren görüşme talebimin nedenini sordu, kendisine özetle anlattım ve hemen izin alıp o dönem bulunduğum valiliğe geleceğini söyledi. Hocahanımın gelmesini beklerken ben bir daha gözden geçirdim hazırlıklarımı.

Beklenen gelmemişti ama onun yerine kurumun müdür yardımcısı olduğunu söyleyen bir beyfendinin sorgulayıcı, üstten ve sahiplenici üslubuyla konuştuğu telefon aramasının muhatabı oluyordum.

Karşımdakinin bütün kabalığına, konunun özünden çok hoca hanıma odaklanan sahiplenici ve “namus bekçisi” üslubuna rağmen, nezaketimi koruyarak 3 kez bu kursun bende çağrıştırdığı, iş fikrimi, oluşacak istihdamı vs kurguyu ısrarla anlattım.  Huyum kurusun, konu başkası adına bir şey talep etmek olunca şöyle ağız dolusu iki güzel Türk cümlesi kuramıyorum, illa nezaket, illa kibarlık, zira zaten bahane arayan muhatabımın başkaları adına istediğim şeye “hayır” demesi işten bile değil. Nezaketimi bozmasam da, neticede müdür yardımcısının muradını net olarak anlamış olmanın rahatlığıyla, yaptıkları çalışmalara dair birkaç “güzel cümle” kurarak konuşmayı sonlandırdık. Tabiki bu son, keçe eğitimi alan engelliler için kurgulanmış iş fikrinin de sonuydu...

-Dönemin valisi ve belediye başkanının da katıldığı istihdamla alakalı bir toplantıya çalıştığım kurumu temsilen katılmıştım.

İşkur’un Yozgat’taki işgücüne dair yaptırdığı bir çalışmanın sunumu yapıldı. Ankara merkezli bir firma işi almış, bir istatistik profesörüne de işi yaptırmıştı.

Sunum yapılırken; ben not kağıtlarıma sürekli bir şeyler yazıyordum, toplantıya katılmıştık ya, elbet katılımcılara da bir söz hakkı verilir beklentisiyle orada bulunmamı anlamlandırmaya çalışıyordum. Hoca hanım sunumunu yaptı, vali bey sık sık araya girdi, karşılıklı konuştular. Birden bitti dendi.

Onlar için bitmişti ama benim için yeni başlıyordu. Orada bulunmamın, hakkını vermeliydim. Yerimden kalktım ve aldığım notlar üzerine sunumu yapan istatistik alanında uzman hoca ile konuşmaya başladım. Ben soruyordum, hoca cevaplıyordu ancak cevaplar yetersiz ve kaçamaktı. Hoca bunalıyor, İşkur personeli sıkılıyor “sus da gidelim”i beden dili ile açık ediyordu. Nihayete gelmiştik, bu kadar kaçamak cevaba “Siz bir istatistik profesörüsünüz, bu kadar hatalı istatistiki veri içeren bir çalışmayı nasıl yapar, nasıl onay verirsiniz?” cümlesini çıkarıveriyordum hocaya karşı. Hoca daha atak davranıyor ve Yozgat’ın özetini veren şu cümleyi kuruyordu; “Savaş bey, ben de biliyorum bunları ama böyle istiyorlar, ben sadece onların olmasını istediklerini yapıyorum”. 

- Yıllardan bir yıl, yine çalıştığım kurum adına suça itilen, suça bulaşmış ve/veya suça bulaşma potansiyeli taşıyan çocuklara yönelik bir proje için toplantıya katıldım.

Emniyet, İşkur, Aile Sosyal Hizmetler Müdürlükleri, belediye, Esnaf Sanatkarlar Odası ve TSO başkaca kurum var mıydı, şimdi hatırlayamıyorum.

Suçtan uzak tutmak için ne tarz çalışmalar yapılabilir uzun uzun konuştuk. Sadece çocuklar değil aileleri için de bir takım çalışmalar yapılmalıydı. Suça iten sebepler araştırılmalı, hedef kitlenin ekonomik, sosyal, kültürel düzeyi, yaşadıkları çevre vb gibi birçok etken detaylı incelenmeli, hedef kitle ve aileleri ile psikolog ve sosyologlar marifeti ile sorunun kaynağına dair tespitler yapmak adına çalışmalar yapılmalıydı. Gerisinde TSO ve Esnaf Sanatkarlar Odası, İşkur ile işbirliği yaparak gerek hedef kitledeki çocuklar gerekse aileleri için mesleki eğitim ve istihdam oluşturmalı, eğitim hayatına devam edebilecekler veya sporun her hangi bir dalında yetişme potansiyeli olanlar için ilgili kurumlar projeye dahil edilmeliydi.

Aileden yoksun olan çocuklar için Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü koruma altına almak için çaba sarf etmeli, ailelerin ihtiyacı olan moral ve psikolojik desteği sunmalıydı.

Bu ve buna benzer önerileri, proje faaliyetlerine eklemeye ve mümkün olduğunca çok kurumu aktif şekilde projeye dahil ederek sorunun çözümünü hızlandırmaya, sonuca etki etmeye çalışıyorduk.

Konuşuyorduk, çalışıyorduk derken hepi topu iki kişi konuşuyorduk… Biri ben, diğeri belediyenin sosyoloğu.

Sonuç mu; İşkur dahil olmadı önerilerimize, Aile Sosyal Hizmetler Müdürlüğü bu işe ayıracak sosyal hizmet uzmanı, sosyolog ve psikoloğu olmadığını katkı sunamayacaklarını iletti. Emniyet Müdürlüğü, psikoloğunun işinin başından aşkın olduğunu bu proje ile ilgilenemeyeceğini söyledi. Esnaf Sanatkarlar Odası o kargaşada sessizliği tercih ederek arada kaynadı.

Sonuçta; ben ve belediyenin sosyoloğu bir daha o toplantıya gitmedik. İlgili müdürlük projesini yaptı. Fotoğraflarını çekti, yemekli etkinliği yaptı, genel müdürlüğün o yıl için koymuş olduğu proje hedefine ulaştı. Peki, amaca ulaşıldı mı? Onun cevabı Yozgat sokaklarında… 

-Bu hatıratlar bize şunu göstermiştir;

Bu ilde yapılan bütün çalışmalar sadece skora oynamak adına yapılır. Suça itilen ve suça bulaşmış çocuklar, engelliler, işsizler, kadınlar, yaşlılar, çocuklar, yardıma muhtaçlar  vb. için yapılan çalışmalar, projeler,  meslek edindirme kursları, yardımlar adına ne derseniz deyin, tamamı sadece istatistik doldurmak, bölge veya genel müdürlük, bakanlık direktiflerini yerine getirmek için yapılan işlerdir.

Etkinlik yapıldı, hedef kitle ile fotoğraflar çekildi ve dosyaya eklendi, sosyal medyada paylaşımlar yapıldı. Amaca ulaşıldı…

(Devamı yarın)

begendim
1
Begendim
bayildim
0
Bayildim
komik
0
Komik
begenmedim
0
Begenmedim
uzgunum
0
Uzgunum
sinirlendim
0
Sinirlendim

Yorum Gönder

Yorumlar